Belediyeden yapılan açıklamada, bu tür operasyonların sadece ürünleri piyasadan çekmekle kalmayıp, sahte ürün satışıyla kazanç sağlayanların ekonomik yapısına da darbe vurmayı hedeflediği vurgulanıyor. Bu durum, vergi gelirlerini ve yasal işletmelerin yapısını da olumsuz etkileyen bir olgudur.

Çocuklar ve Tüketiciler İçin Güvenlik Riskleri

Belediye yetkililerinin en çok vurguladığı mesajlardan biri, sahte oyuncakların sadece yasadışı değil, aynı zamanda tehlikeli olduğudur. Güvenlik ve Acil Durumlar Müdürü Inma Sanz, bu ürünlerin çoğunun Avrupa güvenlik standartlarını karşılamadığını, CE işareti ve kalite sertifikalarının eksik olduğunu belirtmiştir.

Ele geçirilen ürünler arasında, küçük parçaları kolayca kopabilen bebekler bulunmaktadır; bu da küçük çocuklar için boğulma riskini artırmaktadır. Ayrıca, uygun koruma sistemlerine sahip olmayan elektrikli oyuncaklar, kablolar, prizler veya piller nedeniyle elektrik çarpmalarına, kısa devrelere veya yangınlara neden olabilecek tehlikeler taşımaktadır.

Bu operasyonlar, ayrıca, yüksek derecede yanıcı malzemelerden yapılmış peruklar, kostümler ve diğer ürünlerin tespit edilmesine de olanak sağlamıştır. Bu tür ürünler, bir ısı kaynağıyla temas ettiğinde hızla yanabilir. Aynı şekilde, onay belgesi olmayan sahte bisiklet ve scooter kaskları da ele geçirilmiş olup, bu kaskların kapama ve koruma sistemleri darbelere karşı yeterli direnç göstermemektedir.

Yetkilileri özellikle endişelendiren bir diğer ürün, bazen oyuncak veya küçük aletler olarak satılan sahte lazer pointerlardır. Bu ürünler, yetkili güç sınırlarına uymadığında veya yetişkin gözetimi olmadan kullanıldığında göz yaralanmalarına ve yanıklara neden olabilir.

Fiziksel riskin yanı sıra, belediye, bu tür malların tüketiciye doğrudan bir aldatmaca sunduğunu da vurgulamaktadır. Tüketiciler, kalite kontrollerine tabi bir ürün satın aldıklarını düşünürken, aslında garantisi veya üretim ve dağıtım süreci hakkında net bir bilgi bulunmayan ürünler almaktadırlar.

Tekstil, Spor Tişörtleri ve Diğer Ele Geçirilen Ürünler

Bu dönemde odak noktası oyuncaklar olsa da, Belediye Polisi, sahtecilikten en çok etkilenen diğer sektörleri de kapsamaktadır; bunlar arasında tekstil ve deri ürünleri yer almaktadır. Bu kapsamda, belediye, Centro bölgesindeki Amparo Caddesi'nde bulunan bir depoda yaklaşık 10.700 sahte ürünün ele geçirildiğini bildirmiştir.

Bu operasyonda, tanınmış markaları taklit eden spor tişörtleri, tam ekipmanlar, eşofmanlar ve çeşitli aksesuarlar bulunmuştur. Haziran ortasında gerçekleştirilen bu operasyon, suçla bağlantılı olduğu düşünülen iki kişinin tutuklanmasıyla sonuçlanmıştır.

Aylar sonra, Eylül ortasında, ‘Beyaz’ Operasyonu, bir ticarette 3.200’den fazla sahte spor tişörtünün ele geçirilmesini sağlamış ve dört kişi, bu ürünlerin satış ve dağıtımındaki olası rolleri nedeniyle gözaltına alınmıştır.

Aynı zamanda, Haziran ve Eylül ayları arasında iki aşamada gerçekleştirilen ‘Beyaz Sakal’ Operasyonu, Centro ve Chamartín bölgelerinde başka 3.300 tekstil ve deri ürününün ele geçirilmesiyle sonuçlanmıştır. Tıpkı oyuncaklar gibi, bu ürünler de ticari döngüden çıkarılmış ve nihai destinasyonları beklenmektedir.

Bu operasyonlarla, belediye, hem satıcılara hem de alıcılara net bir mesaj vermeyi hedeflemektedir: spor ve moda sahteciliği, oyuncaklarla aynı sorunun parçasıdır ve orijinal markalar ile yasal sektördeki istihdam için kayıplara yol açmaktadır.

Depolama, İmha ve Kamu-Özel İşbirliği

Ele geçirilen sahte ürünler, piyasaya geri verilmez: bunlar, Vicálvaro bölgesinde bulunan Ekonomi, İnovasyon ve Hazine Bölümü'ne bağlı Polis Depoları ve Villa Deposu'nda depolanmaktadır. Bu alanlardan, ürünlerin imhası için gerekli işlemler yönetilmektedir.

Sahte ürünlerin durumunda, Marka Savunma Derneği (ANDEMA), ürünlerin doğruluğunu kontrol etme sürecine katılmaktadır. Temsilcileri, ürünlerin otantik olmadığını belgeleyen tutanaklar düzenlemekte ve bu, nihai imha işleminden önceki zorunlu bir adımdır.

Bu aşama tamamlandıktan sonra, malzemeler Valdemingómez Teknoloji Parkı'na taşınmakta ve burada, yeniden dolaşıma girmemeleri veya yasadışı şekilde yeniden kullanılmamaları için belirlenen protokoller doğrultusunda imha edilmektedir.

Belediye, ayrıca, Madrid'in, sahteciliğe karşı toplumsal mücadeleyi güçlendirmek amacıyla “Otantik Şehirler” Avrupa Ağı'na katılan ilk İspanyol şehri olduğunu hatırlatmaktadır. Bu işbirliği, İspanyol Patent ve Marka Ofisi ile yapılan anlaşmalar ve yasadışı ürünlerin tespitini geliştirmek için ajanslara verilen eğitim seansları ile tamamlanmaktadır.

Belediye Başkan Yardımcısı Inma Sanz, etkilenen şirketlerle kamu-özel işbirliğinin önemini vurgulayarak, sahte ürünlerin yalnızca markalara ve kamu bütçesine gelir kaybı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda yasal kanallar aracılığıyla oluşturulabilecek iş fırsatlarını da engellediğini belirtmiştir.

Ailelere Sahtecilikten Kaçınma Tavsiyeleri

Bu tatil döneminde, hem belediye başkan yardımcısı hem de Adli Koordinasyon Komiseri Rodolfo Arenas, ailelerin şüpheli ürünleri tanımlamalarına yardımcı olmak için bir dizi öneri sunmuştur; özellikle oyuncaklar ve çocuk ürünleri söz konusu olduğunda.

Öncelikle, her zaman Avrupa sertifikası (CE) işaretini kontrol etmeleri ve bunun ambalajda veya ürünün kendisinde net ve doğru bir şekilde yer aldığından emin olmaları önerilmektedir. Ayrıca, üretici ve marka bilgilerini tanımlamak da önemlidir; bu bilgilerin eksikliği veya karmaşık bir şekilde sunulması, alarm işareti olabilir.

Diğer bir önemli nokta, malzemelere, bitişlere ve ambalajlamaya dikkat etmektir: kalitesiz plastik, aşırı parlak renkler, güçlü kokular veya kötü basılmış ambalajlar, genellikle düşük kaliteli kopyalar olduğunu ve orijinal ürünler olmadığını göstermektedir.

Polis yetkilileri, ayrıca, piyasa değerine göre aşırı düşük fiyatlardan ve resmi olmayan kanallarda satılan ürünlerden, örneğin belirli pazarlar veya seyyar satış noktalarından, kaçınmalarını önermektedir; bu tür yerlerde genellikle garanti olmayan ürünler bulunma olasılığı daha yüksektir.

Arenas'ın hatırlattığı gibi, mevcut araştırmalar, her beş İspanyol'dan birinin bilinçli olarak sahte ürün satın aldığını ve piyasada sunulan ürünlerin yaklaşık %7'sinin taklit olduğunu göstermektedir. Bu veriler, bu olguya karşı mücadelenin yalnızca polis eylemlerine bağlı olmadığını, aynı zamanda vatandaşların satın alma kararlarına da bağlı olduğunu yansıtmaktadır.

Belediyenin mesajı açıktır: güvenli ve yasal ürünleri tercih etmek, satın aldıklarını dikkatlice incelemek ve imkansız fırsatlara şüpheyle yaklaşmak, çocukları korumanın, kurallara uyan ticareti desteklemenin ve herkesin sağlığı ile hakları pahasına kazanç sağlayanların iş alanını daraltmanın en iyi yoludur.