Bu konuya ek olarak, birçok sağlıklı beslenme kılavuzunun vurguladığı önemli bir fikir daha var: çocukların damak tadını erken yaşlarda eğitmek. Eğer çocuklar, susuzluklarını tatlı içeceklerle (meyve suyu, milkshake, nektar, gazlı içecek) gidermeye alışırlarsa, ileride suyu ana içecek olarak kabul etmekte zorlanacaklar ve her zaman tatlı olanı tercih edeceklerdir. Bu durum, çocukluk ve ergenlik döneminde daha fazla şekerli içecek tüketimi ile ilişkilidir.
Halk sağlığı uzmanları, “serbest şekerler” hakkında giderek daha fazla konuşuyor: bu, yiyeceklere eklenen şekerler ve bal ile meyve sularında doğal olarak bulunan şekerlerdir. Meyve suyu %100 meyve olsa bile, aşırı tüketildiğinde içerdiği şeker, metabolik düzeyde eklenen şekerler gibi davranır çünkü kan dolaşımına çok hızlı ve yüksek konsantrasyonda ulaşır.
Bu nedenle, birçok kuruluşun mevcut görüşü nettir: tam meyve her zaman ilk seçenek olmalıdır ve meyve suları, hatta doğal olanlar, su ve meyve parçalarının yerini almadan, küçük miktarlarda ve belirli zamanlarda sınırlandırılmalıdır.
Ambalajlı Meyve Suları Yok Mu?

Öncelikle, mevcut meyve suyu türlerini açıklamak istemediğimi belirtmek isterim; bu nedenle sizi beslenme uzmanı Naiara Fernández'in blogundaki harika bir makaleye yönlendiriyorum. Bununla birlikte, Glasgow Üniversitesi tarafından yapılan bu araştırma, ambalajlı meyve sularının sağlığa gazlı içecekler kadar tehlikeli olduğunu belirtiyor. Yani, bu çalışmada (Aile Hekimliği Pediatri Dergisi'nde yayımlanan) çocuklarına ambalajlı meyve suyu veren %70,1'lik ebeveyn grubu yanılıyor.
Avrupa direktifleri, bir ürünün yalnızca şeker eklenmediğinde “meyve suyu” olarak adlandırılabileceğini belirtmektedir. Daha fazla şeker ile tatlandırıldığında veya su ve diğer bileşenlerle karıştırıldığında, “nektar” veya “meyve içeceği” olarak adlandırılmalıdır. Ancak, şeker eklenmese bile, bu ambalajlar genellikle meyvenin kendisinden veya konsantrelerden gelen yüksek miktarda serbest şeker içermektedir ve bu oranlar birçok gazlı içecekle oldukça benzerdir.
Bu ilginizi çekebilir: Bir meyve suyu, şeker eklenmediğinde meyve suyu olarak kabul edilemez (nispeten yeni bir Avrupa direktifine göre), çünkü daha fazla şekerle tatlandırılanlar ‘nektar’ olarak adlandırılmalıdır. Ancak, yine de üretildikleri meyvelerden gelen ve bazen daha tatlı olması için eklenen çok fazla şeker içermektedir.
Birçok karşılaştırmalı çalışmada, çocuklar için meyve suları, nektarlar ve meyve içecekleri etiketleri incelendiğinde, şeker miktarının her 100 ml'de yaklaşık 10 gram civarında olduğu görülmektedir; bu da bir kola gazlı içeceği ile oldukça benzer rakamlardır. Sorun sadece şeker değil: çocuklar bu ürünleri sıkça tüketirse, su ve taze meyveyi günlük diyetlerinden uzaklaştırır ve aşırı tatlı bir lezzete alışırlar.

Pediatristler ve çocuk beslenmesi bilim toplulukları, bu içecekleri gazlı içecekler gibi “şekerli içecekler” olarak değerlendirmektedir; çünkü aşırı tüketimlerinde obezite, diş çürümesi ve tip 2 diyabet riski üzerinde olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle, çocukların diyetinde bu içeceklerin varlığının minimum veya sıfır olması önerilmektedir.
Bir başka dikkate alınması gereken etki ise: sıvı formdaki aşırı serbest şeker, özellikle küçük çocuklarda osmotik etki nedeniyle ishal yapabilir. Bazı meyve suları (elma veya armut gibi) özellikle fruktoz ve sorbitol açısından zengindir ve büyük miktarlarda alındığında bağırsakların emme kapasitesini aşarak yumuşak dışkı veya kronik ishal yapabilir.

Sonuç olarak, en çok endişelendiğimiz şey çocukların sağlığıdır ve aşırı şeker alımının tip 2 diyabet, obezite, diş çürümesi ve beslenme dengesizliği ile ilişkili olduğunu biliyoruz.
Diş çürüğü de önemli bir noktadır: meyve sularındaki şekerler özellikle diş çürümesine neden olabilmektedir; özellikle çocuk biberondan içiyorsa veya yavaş yavaş emiyorsa, çünkü dişlerle temas süresi daha uzundur. Bu nedenle diş hekimleri, biberonun yalnızca süt veya su içermesi gerektiğini ve tatlı sıvıların bardakta verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Peki, çocuklar ne içebilir?

Su! Bu ifademi duyduğunuzda şaşırdınız mı? İşte avantajları: susuzluğu giderir, ferahlatır, katkı maddesi veya kalori içermez, taşınması ambalajlı bir meyve suyu veya milkshake kadar kolaydır… Daha fazla seçenek ister misiniz? Atıştırmalık veya akşam yemeğinden sonra bir bardak süt düşünün. Zaman zaman portakal veya çilek suyu yapmanızda bir sakınca yok; ama bu, ‘zaman zaman’ olmalı.
Önemli çocuk beslenme kılavuzları birkaç net mesajda hemfikirdir:
- Su, yemeklerde ve ara öğünlerde susuzluğu gidermek için ana içecek olmalıdır.
- Tam meyve, her zaman meyve suyu şeklindeki meyveden daha iyidir; çünkü lif içerir, doyurucudur ve daha düşük kalori yoğunluğuna sahiptir.
- Meyve suları biberonla verilmemeli ve çocuk uyutmak için kullanılmamalıdır.
- %100 meyve suyu tüketimi, okul çağındaki çocuklarda günde bir bardaktan fazla olmamak kaydıyla küçük miktarlarla sınırlandırılmalıdır ve her gün verilmemelidir.
Bazı pediatri derneklerinin belgelerinde, meyve tüketiminin az olduğu ailelerde, %100 meyve suyu içeren küçük bir bardak, günlük önerilere ulaşmada geçici olarak yardımcı olabilir; ancak bunun tam meyveye geçişte bir ara adım olarak görülmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bununla birlikte, bu durumun sistematik olarak eşdeğer bir porsiyon olarak yorumlanmaması ve suyun yerini alan günlük bir alışkanlık haline gelmemesi gerektiği de belirtilmektedir.
Bir diğer önemli fikir, meyve suyunun her durumda otomatik bir yanıt haline gelmesini önlemektir: hızlı bir öğle yemeği, atıştırmalık, parkta susuzluk, ödül, üzüntü anında teselli... Eğer her durum tatlı bir içecek ile çözülürse, çocuk tatlı tadı ile duygusal iyilik hali arasında bir ilişki kurmayı öğrenir ve gelecekte bu tür ürünleri aşırı şekilde tüketme olasılığı artar.
Ancak gazlı içecekleri, ambalajlı meyve sularını (şeker içermeyenler dahil) ve milkshake’leri mümkün olduğunca sınırlayın.
Günlük pratikte, her zaman yanınızda yeniden kullanılabilir su şişeleri bulundurmak, yemeklerde ne içmek istediklerini sormadan su sunmak ve meyve sularını özel durumlar için ayırmak, çocuklara neden böyle yapıldığını açıklamak oldukça faydalı olabilir. Ayrıca etiketleri birlikte okumak ve onlara şekerin nerede olduğunu ve nasıl tanımlanacağını öğretmek de yararlıdır.
Görsel — (Kapak) John Revo Puno.
En son araştırmalar da aynı yönde ilerliyor: Meyve sularının düzenli tüketimi, hatta %100 meyve olsa bile, birçok çalışmada çocukluk döneminde kilo alma riski ile ilişkilendirilmiştir; özellikle 8 yaşın altındaki çocuklarda, büyük miktarlarda yıllarca alındığında tip 2 diyabet riskinin artabileceği görülmektedir. Buna karşın, taze tam meyve tüketimi, sürekli olarak daha düşük obezite riski ve daha iyi genel sağlık ile ilişkilendirilmiştir.
Tüm bunlar göz önüne alındığında, suyu ana içecek olarak, pediatrik önerilere göre tam veya yarım yağlı sütü önerilen miktarlarda ve taze meyveyi her şekilde (parça parça, şiş kebap, rendelenmiş, mümkünse kabuklu) tercih etmek, çocukların beslenme ve metabolik sağlığını uzun vadede korumak için alabileceğimiz en basit ve etkili kararlardan biridir. Evet, ara sıra doğal bir meyve suyu da yer bulabilir; ancak bunun, her gün temel gıda kavramından çok daha yakın bir ‘şımartma’ kavramına ait olduğunu unutmamak gerekir.