Çocuklar küçükken, özellikle 1 ile 4 yaşları arasında, bazen onlarla başa çıkmak zor olabilir çünkü öfke nöbetleri sıkça görülür. Ancak bu durum, çocuklarınızı disiplin etmekte hayal kırıklığına uğramanıza neden olmamalıdır. Bu, onların gelişim sürecinin doğal ve evrimsel bir parçasıdır; doğru yolu öğrenmeleri ve sizlerin onlara öğretmesi için gereklidir, bağırmadan ve kötü davranmadan.

4 yaşına kadar olan çocuklar, verdiğiniz bir talimatı unuttuklarında tekrar tekrar rehberliğinize ve anlayışınıza ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle, pozitif disiplin yöntemleriyle onlara yaklaşmanın çok önemli olduğunu unutmayın. Uygun bir davranışın tekrarlanmasını sağlamak için iyi bir pekiştirme gereklidir. Ancak, bunu bildiğimizde, 5 ile 7 yaş arasındaki çocukları zarar verici cezalara veya sürekli güç savaşlarına girmeden nasıl disiplin etmeliyiz?

Çocuklar 4 yaşını geçtiklerinde hızla gelişirler ve çevrelerindeki olayların farkına varmaya başlarlar. Kuralları, sonuçları anlamaya ve sınırları test etmeye başlarlar. Bu nedenle, onları disiplin etmenin en uygun yollarını bilmek önemlidir; cezalar, tehditler veya korku kullanmadan, aynı zamanda öz kontrol, empati ve sorumluluk geliştirmelerine yardımcı olmalıyız.

Kısa ve Basit Talimatlar

Çocuğunuzun kuralları ilk kez ihlal ettiğinde, ona neyin yanlış olduğunu detaylı bir şekilde açıklamaya çalışmak ve ayrıca öfkeyle kaybettiği ayrıcalıklarla ilgili tehditlerde bulunmak, disiplin stratejisi olarak oldukça etkisizdir. Uzun açıklamalar ve tehditler, bu aşamada daha fazla kafa karışıklığı yaratır ve çocuklar üzerinde duygusal olarak olumsuz bir etki bırakabilir çünkü tehditleri çok fazla hissederler.

18 aylık bir çocuk karmaşık cümleleri anlamak için yeterince bilişsel kapasiteye sahip değildir, 2 veya 3 yaşındaki bir çocuk ise söylediklerinizi anlamak için yeterince dikkatini toplayamaz. Ancak ona uyarıda bulunmalı ve anlamasına yardımcı olmalısınız. Çocuklar büyüdükçe ve olgunlaştıkça, kuralların net ve somut bir şekilde açıklanması durumunda daha iyi anladıklarını göreceksiniz, fazla ayrıntıya girmeden.

Çocuk küçük talimatları takip edebildiğinde (örneğin, bir oyuncağı toplamak veya ayakkabılarını giymek), ona kısa cümlelerle açıklamalar yapabilir ve bunları birkaç kez tekrarlayabilirsiniz; söylemde ses tonları ve yüz ifadeleri kullanarak destekleyebilirsiniz. Örneğin:

  • Yumruk atılmaz. Yumuşak eller.
  • Önce topluyoruz, sonra başka bir şeyle oynuyoruz.
  • Konuşmak için sakin bir ses kullan; evde bağırılmaz.

Kısa ve basit talimatlar daha iyi sonuç verir:

  • Özel olduklarında: iyi davran demek yerine, koridor boyunca koşma, yavaş yürü demek.
  • Zor bir durumdan önce verildiğinde: örneğin, süpermarkete veya parka girmeden önce.
  • Açık ve tutarlı sonuçlarla birlikte verildiğinde, çocuğun anlayabileceği ve tahmin edebileceği sonuçlar.

Pediatrik dernekler ve pozitif disiplin uzmanları, az sayıda net sınır koymanın ve bunları sakin bir şekilde tekrar etmenin sürekli vaazlar veya azarlar vermekten çok daha etkili olduğunu önermektedir. Çocuk, her an ne beklenildiğini tam olarak bilmelidir.

Duraklama Zamanı ve İçsel Zaman Kavramı

Eğer belirli bir anda çok fazla uyarıda bulunduysanız, çocuğunuzu çok fazla yönlendirdiyseniz veya ayrıcalık kaybı aşırıya kaçıyorsa, çocuklar bu davranışın yanlış olduğunu öğrenmemiş demektir ve bu davranışı sürdürmeye devam edebilirler. Bir sınır binlerce kez tekrarlanıp gerçek sonuçlarla desteklenmezse, çocuk için anlamını yitirir.

Onlara düşünmeleri için zaman vermek ve uygunsuz bir davranışı kesmek için genellikle bekleme süresi veya dışarıda kalma süresi kullanılır. Klasik olarak, her yaş için bir dakika önerilir. Ancak, en son araştırmalar ve klinik deneyimler bu yaklaşımı biraz değiştiriyor: çocuğu yaptığı şey üzerinde düşünmesi için izole etmek değil, mümkünse yetişkinin yanında kalmasını sağlamak için kısa bir alan vermek amaçlanmaktadır. Örneğin, bekleme süresi, tutarlı bir disiplin planının parçası olabilir.

Bu nedenle, birçok uzman içsel zaman kavramını öneriyor: yetişkin çocuğun yanında kalır, duygusal düzenlemesine yardımcı olur ve sonra, çocuk sakinleştiğinde, olan biteni konuşur. Pratikte bu, şu anlama gelir:

  • Çocuğu yalnız ve kızgın bırakmamak, özellikle küçükse.
  • Önce bedeni sakinleştirmek (nefes almak, oturmak, su içmek) ve sonra düşünmek.
  • Kuralı az kelimeyle hatırlatmak ve çocuğa bir çözüm veya onarım önermesi için cesaret vermek.

Birlikte neyin yanlış gittiğini düşünmek ve belirli bir anda ondan ne beklediğinizi tam olarak iletmek çok önemlidir. Bu şekilde, somut bir pozitif pekiştirme ile motive ederek, iyi davranışının da olumlu sonuçları olduğunu anlamasını sağlayabilirsiniz: daha fazla oyun süresi, bir hikaye seçme, sizinle özel bir zaman gibi.

Birlikte Duraklama Süresi Örneği

Bu şekilde çocuklar sizi yanlarında hissedecek ve her şeyin kötü olmadığını anlayacaklardır. Duraklama süresini (veya bekleme süresini) kullanmadan önce, gülümseyerek ama kararlı bir sesle ona şöyle söylemelisiniz: Üç sayacağım ve eğer durmazsan bekleme süresine gireceğiz. Açık bir uyarı, onun kendini düzeltme fırsatını verir.

Eğer üç saydıktan sonra çocuğunuz dinlemediyse, onu düşünmesi ve yansıtması için sakin ve güvenli bir yere götürmelisiniz. O sürenin ne kadar süreceğini önceden belirleyin, ona açıklayın ve buna uyun. Tutarlılık anahtardır ki çocuk sözlerinize inansın.

Duraklama süresinde, yanınızda kalın ve sakin bir tutum sergileyin. Ona çok kısa bir şekilde ne olduğunu söyleyebilirsiniz: Oyuncakları fırlatıyordun ve bağırıyordun, şimdi sakinleşme zamanı. Süre dolduğunda, özür dilemeye davet etmelisiniz ve ona sarılarak, onunla kişi olarak değil, sadece davranışıyla kızgın olduğunuzu hissettirin. Bu stratejiyi uyguladıktan sonra, olumsuz davranışlarının nasıl azaldığını göreceksiniz.

Duraklama süresinin yanı sıra, aşağıdaki gibi önleyici stratejiler de kullanabilirsiniz:

  • Davranışı başka bir aktiviteye yönlendirmek eğer çocuğunuzun rahatsızlandığını görüyorsanız.
  • Zor durumlara girmeden önce kuralları hatırlatmak (mağazalar, ziyaretler, uzun yemekler).
  • Sadece dikkat çekmek için yapılan bazı hafif davranışları görmezden gelmek, tehlikeli olmadıkları sürece, ve iyi davranışa dikkat etmek.

Olumlu Bir Tutum Sergilemelisiniz

Çocuğunuzun olumsuz davranışları olsa bile, olan her şey hakkında olumlu bir tutum sergilemeniz çok önemlidir. Çocuğunuzun davranışlarından ne kadar hayal kırıklığına uğrarsanız uğrayın, onun önünde kontrolünüzü kaybetmemeye çalışın. Ayrıca, ona asla bir insan olarak yargıda bulunmamalısınız: kötü bir çocuksun demek yerine, davranışını eleştirin: kız kardeşine vurma. Bu, onun özsaygısını korur ve her zaman daha iyi yapabileceğini öğretir.

Disiplin üzerine yapılan araştırmalar, disiplinin sıcak ve yakın bir ilişki bağlamında daha etkili olduğunu göstermektedir. Bu, sınırları belirlemenin yanı sıra, çocuğunuza kaliteli zaman ayırmanız gerektiği anlamına gelir: oyun oynamak, sohbet etmek, birlikte okumak, ortak ilgi alanları paylaşmak. Eğer sadece kötü davrandığında dikkat çekiyorsa, o da bu dikkat için uygun olmayan davranışları sürdürmeye devam edecektir.

Ayrıca, ebeveynlerin de yorgun, kötü geceler geçirebilen, kendilerini kötü hissedebilen ve hatta kötü bir gün geçirebilen insanlar olduğunu söylemeliyim. Bazen sinirli hissetmek tamamen doğaldır. Böyle hissettiğinizde, pediatrinize başvurabilir, eşinizle veya güvenilir bir arkadaşınızla (aynı zamanda ebeveyn olan) destek veya danışmanlık isteyebilirsiniz. Her gün kontrolünüzü kaybetmek veya duygularınızı kontrol edememek asla olmamalıdır; bu durumda, neyin yanlış olduğunu analiz etmeli ve gerekirse profesyonel yardım aramalısınız.

Unutmayın ki bir çocuğu disiplin etmek için duygusal olarak dengede olmalısınız ki güven ve sevgi iletmek mümkün olsun. İlişkide yetişkin olmak, kendi tepkilerinizi düzenlemeyi gerektirir: bağırmak veya pişman olacağınız bir şey söylemek üzere olduğunuzu görüyorsanız, birkaç dakika uzaklaşın, derin bir nefes alın ve daha sakin hissettiğinizde geri dönün. Ayrıca, hata yaptığınızda çocuklarınıza özür dilemek de geçerlidir; bu, onların kendi hatalarını düzeltmeyi öğrenmelerini sağlar.

Sakin Kalmalısınız

Bazen sakin kalmak zor olabilir, özellikle çocuğunuz bir şeyi kırmaya çalışıyorsa, köpeğe vuruyorsa, dişlerini fırçalamak istemiyorsa, uyku zamanı onu ilgilendirmiyorsa veya yerde bir öfke nöbeti geçiriyorsa. Ancak öfkeyle bağırdığınızda, yanlış bir mesaj gönderirsiniz ve ayrıca olumsuz davranışını pekiştirirsiniz: kötü davranırsam ebeveynlerim bana dikkat eder. Bağırmak, çocuğu daha da zorlayabilir ve dinleme yeteneğini engeller.

Bu durumda en iyisi derin bir nefes almak, üç veya on saymak, çocuğun göz hizasına inmek ve onunla kararlı, ciddi ve sert bir şekilde konuşmaktır… ama bağırmadan, sinirlenmeden veya kötü bir tavır takınmadan. Bu tutum ve ton genellikle nazik sertlik olarak adlandırılır: sınırı net bir şekilde belirlerken saygıyı ve öz kontrolü korursunuz.

Sakin kalmanıza ve çocuklarınıza öz kontrol öğretmenize yardımcı olacak diğer stratejiler:

  • Çocuğu zor durumlara hazırlamak: yeni bir yere gitmeden önce, ondan ne beklediğinizi ve kurallara uymazsa ne olacağını açıklayın.
  • Neden-sonuç dilini kullanmak: Eğer kurabiyeleri yere atarsan, kurabiyeler biter ve buna uyun.
  • Çabaları olumlu bir şekilde pekiştirmek, sadece sonuçları değil: Şu anda sessiz konuşmaya çalıştığın için seni seviyorum.
  • Orantısız tehditlerden veya yerine getirmeyeceğiniz tehditlerden kaçınmak, çünkü bu, sözlerinizin güvenilirliğini kaybettirir.

Ayrıca, fiziksel cezalardan kaçınmak çok önemlidir. Araştırmalar, tokatlama, şaplak veya vurmanın çocuklarda agresyonu ve korkuyu artırdığını, güveni zedelediğini ve onlara ne yapmaları gerektiğini öğretmediğini göstermektedir. Çocuğunuz, yaptıklarınızdan daha fazla şey öğrenir, bu nedenle çatışmaları şiddetsiz çözmesini istiyorsanız, siz de şiddetsiz olmalısınız.

Tüm bu tavsiyelere uyduğunuzda, 5 ile 7 yaş arasındaki çocuklarınızın daha iyi davranışlar sergilediğini göreceksiniz, ancak iyi bir davranış ve duygusal denge örneği olmanızın şart olduğunu unutmayın. Disiplin sadece düzeltmek değil, aynı zamanda önlem almak da demektir: rutinler oluşturmak, çatışmaları önceden tahmin etmek, sınırlı seçenekler sunmak (şimdi toplayabilirsin veya atıştırmadan sonra) ve çocuğunuzun hissettiklerini dinlemek, mümkün olduğunda müzakere etmek ve güven ilişkisini sürdürmektir.

Zamanla, net sınırların, tutarlı sonuçların, iyi davranışa dikkat etmenin ve bol sevginin birleşimi, çocuğunuzun sadece ceza korkusuyla değil, hareketlerinin başkalarını nasıl etkilediğini anlayarak itaat etmesini sağlayacaktır. İşte saygılı ve etkili bir disiplinin gerçek amacı budur.